Merakla beklenen RE360 Gayrimenkul Buluşması gerçekleştirildi. Buluşmada gayrimenkul sektörü masaya yatırıldı…
Ülkemizde gayrimenkul sektörü temsilcilerini buluşturan en önemli etkinlik olan RE360 Gayrimenkul Buluşması 15 Aralık 2021 tarihinde hibrit olarak İstanbul’da yer alan Mandarin Oriental Bosphorus ve Digital Network yapıldı. Alkaş’ın düzenlediği organizasyon bu sene de geniş bir katılımla online ve offline toplam 1116 sektör profesyonellerinin katılımıyla yapıldı.
Tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs sonrasındaki yeni dönemde, gayrimenkulun değişen dinamikleri, sektörün geleceğine de ışık tutmaya devam ediyor. Merakla beklenen RE360 Gayrimenkul Buluşması’nda sektörün farklı taraflarını temsil eden üyeleri, gelecek senelerin yükselen dinamiklerini masaya yatırdılar.
Son zamanlarda sık sık gündeme gelen gayrimenkul sektöründe gelecek yeniden şekilleniyor. Merakla beklenen RE360 Gayrimenkul Buluşması’nda tüm bu konular tüm detaylarıyla konuşuldu.
Sektör temsilcilerinin yoğun ilgi gösterdiği organizasyonda, y önemli açıklamalar yapan Çevre ve Şehircillik İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum sektörün geleceğinin çevreci yatırımlarda olduğunu kaydetti.
Gerçekleştirilen etkinliğin 2. oturumunda da sektörün temsilcileri söz alarak gayrimenkulde öne çıkan değerlere değindi.
Koronavirüsten Sonra Olumlu Bir Rüzgar Esiyor
PwC Partner’dan Ersun Bayraktaroğlu’nun moderatörlüğünde yapılan “Yeni Gelecek Nasıl Gelecek?” oturumunda konuşmacılar Tabanlıoğlu Mimarlık Kurucu Ortak Melkan Gürsel, Rota Portföy Yönetimi Genel Müdür Tevfik Eraslan, Aremas Gayrimenkul Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Arslan Denge Değerleme Yönetim Kurulu Başkanı Baki Budakoğlu önemli açıklamalar yaptı.
Önemli açıklamalar yapan Ersun Bayraktaroğlu, “yeni gelecek, nasıl gelecek?” sorusunun bir ankette 900 kişiye sorulduğunu ve tüm dünyayı etkisis altına alan koronavirüsten sonra daha olumlu bir rüzgarın estiğini dile getirdi. Son dönemlerde inşaat maliyetlerinde yaşanan artış ve enflasyonun ise en çok verilen yanıtlar olduğunu söyledi.
Ayrıca açıklamasında, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs sonrası değişen alışkanlıkların çevresel duyarlılığı da arttırdığını ve bunun gayrimenkul yatırımlarına yansıması olacağını kaydederek, ESG (Environmental, Social and Governance) uygulamasına değindi.
Çevresel, Sosyal ve Kurumsal Yönetim temelli yatırımları konu alan ESG uygulamaları ile ilgili de konuşan Vedat Aslan şunları söyledi: “Devletin yapması gereken belli uygulamalar vardır. Sonuçta maddi ve manevi ortak faydaya geliyoruz. Daha temiz, daha konforlu, çevreye duyarlı bir ortamda olmak ve yeni nesillere aktarmak manevi faydadır. ABD yapmış uyguluyor, belli kurallara bağlamış. Türkiye’deki en büyük sorun ise denetleme ve yaptırımdır”
Konutlarda Öncelikler Değişti
Gayrimenkul sektöründeki değişime de değinen Tabanlıoğlu Mimarlık Kurucu Ortağı Melkan Gürsel şöyle konuştu: “İlk zamanlarda kısıtlamalar yüzünden e-ticarete mecburi olarak yönelmiştik. Sonrasında alışveriş sosyalleşme ihtiyacıyla birlikte şekil değiştirdi. Sıradan günün koşturmacasında halletmemiz gereken işler için değil, gerçekten zaman ayırmak istediğimiz şeyler için dışarı çıkmaya başladık.
Online yaşamla evlerimizden işimize, dünyanın birçok farklı bölgesine ulaşıyor olduk. Bu da evlerin daha farklı fonksiyonlara sahip olmasına ihtiyaç gösterdi. Evlerde herkesin kendi alanı olması gerekti. Şehirlerde daha çok meydan, daha çok yeşil alan olmasının önemi iyice arttı. Multi disipliner bir sistem yükseldi. Yapıları, şehirleri sorgulamak zorundayız. Pandemi ile birlikte daha ılıman, şehir dışı bölgelere doğru hareket arttı. Ancak bu bölgelere olan talep daha büyük hassasiyeti de beraberinde getirdi. Bu yerlere göç ederken, göç ettiğimiz yerleri de geride bıraktığımıza benzetmemeliyiz. Gittiğimiz yerin yerel özelliklerini korumalıyız. Yereli korumazsak, her yeri birbirine benzetiriz ve dünya çok sıkıcı bir hale bürünür.”
Sahil Bölgelerinde Fiyatlar Ne Oldu?
Bununla beraber bilindiği gibi son dönemlerde şehir dışına doğru hareket ile beraber arz talep dengesine bağlı ekilde fiyat dengesinde de büyük oynamalar yaşandı. Denge Değerleme Yönetim Kurulu Başkanı Baki Budakoğlu konuyla ilgili olarak şöyle konuştu: “Pandemi döneminde evden çalışmanın yarattığı ivme ile birçok kişi farklı yerlerde yaşamayı tercih etti. Bunun da bir sonucu oldu doğal olarak. Gittiğimiz yerlerdeki fiyatları şaşırttık. Bunlar zamanla dengeye oturacak, normale gelinecektir. Ofislerde ise tam tersi fiyatların düştüğünü gözlemledik. Bu da yatay bir seyir izledi ve dengelenecektir. AVM’ler arsa olarak çok kıymetli yerler. Onların dönüştürülmesi kıymetini daha da artıracaktır. Konutlardaki maliyetlerdeki artış pandemiden önce de söz konusuydu. Ürün arzındaki azalmayla birlikte artış hızlandı. Şu anda yeni inşaatların devreye alınmasıyla bu düşecektir. 2022’de talepte bir kısıtlama durumu, fiyatlarda bir dengeleme olur. Can suyu ise yabancıya satış olacaktır. Bodrum gibi sahil yerleri yüz yüze eğitim ve ofislerin geri dönüşle birlikte tekrar 2.konut maliyetine gerileyecektir.”
Tapu Yerine Gayrimenkul Yatırım Ortaklıkları Mı Geliyor?
Ülkemizdeki tasarruf oranlarının niye düşük olduğunun senelerce sorulduğunu anımsatan Rota Portföy Yönetimi Genel Müdürü Tevfik Eraslan, “Hisse senetleri bir kişinin elinde en fazla 17 gün duruyor, bankalardaki tasarruf az kalıyor, Türk insanı uzun vadeli yatırım yapmayı sevmiyor diye bakılıyor. Oysa bunların haricinde başka tasarruf yöntemlerini düşündüğümüzde tablo değişiyor. Türk insanı tasarruf yapmayı seviyor” şeklinde konuştu.
Tevfik Eraslan şunları söyledi: “Tapu yerine gayrimenkul yatırım varlıklarına geçiş artmaktadır ve artacaktır. Gayrimenkulde ESG kurallarına uyulması şart olacaktır. ESG bir tercih değil, zorunluluk olacaktır”
Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras da RE360 Gayrimenkul Buluşması’nın önemli açıklamalar yaparak, “Bizler güzel, yaşanabilir, doğa ile uyumlu ve akıllı kent projeleri oluşturmak zorundayız” dedi.
Ahmet Aras, bütün yatırımcıların gözdesi olan Bodrum’a dair ise şunları söyledi: “Bodrum’a bakıldığında kent yapısının betonlaştığı bir ortam, insanlarda anksiyete yaratan bir yapılaşma hiçbirimizin talebi değil. Bodrum’a kimliğini veren bir motivasyonu kaybedemeyiz. Bodrum’un İnanılmaz bir turistik değerini, orijinal bir mimari kimlik ve marka oluşumunu korumalıyız”
Deneyim ve Dinamizmin Birleşmesi Başarıyı Getirir
Merakla beklenen RE360 etkinliğinin son oturumu Alkaş Yönetim Kurulu Başkanı Avi Alkaş moderatörlüğünde Yeni Nesille Yeni Dinamizm başlığında gerçekleştirildi. Konuşmacılar Dize Investment Kurucu Ortağı Zeynep Yıldırım, ART İş Geliştirme Direktörü Zeynep Dündar, MESA Yönetim Kurulu Başkanı Mert Boysanoğlu, Nata Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yusuf Tanık, Reysaş Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Egemen Döven ve Torunlar İcra Kurulu Üyesi Zeynep Torun oldu.
5 Günde Toplam 230 Daire Satıldı
MESA Yönetim Kurulu Başkanı Mert Boysanoğlu, 52 senedir bu sektörde olduklarını dile getirerek, tüm dünyayı etkisi altına alan pandeminin, malzeme tedariğindeki zorlukların, ciddi maliyet artışlarının sıkıntılarını anlattı. Eskiden 3 ayda bir gerçekleştirilen maliyet hesaplamalarını artık haftalık, günlük şekilde yapıldığını kaydetti. Son zamanlarda sık sık gündeme gelen gayrimenkul sektöründeki olumsuz havanın dağılarak, olumluya doğru kaydığını kaydeden Boysanoğlu, 5 günde 230 konut sattıklarını söyledi.
7 Bin Yataktan, 14 Bine Çıktık, Yeni Alışveriş Merkezi Projemiz Var
Pelin Akın Özalp yaptığı açıklamada toplamda 20 otel sayısına ulaştıklarını ve 7 bin yataktan 14 bine çıktıklarını kaydederek, şöyle konuştu: “Covid şehir otelciliğine darbe vurmuştu. Şimdilerde bu aşıldı. Gayrimenkulün tüm alanlarına bakıyoruz. Söğütlüçeşme’de yeni bir inovatif AVM projemizi açıklamaktan mutluluk duyarım.”
Yurtdışından inanılmaz bir talep geliyor
Toplantıda yaptığı açıklamada ana işlerinin depoculuk, lojistik olduğunu kaydeden Egemen Döven, “Çoğu zaman işimizi açıklamakta zorlanıyoruz. Aslında elle dokunduğunuz her şey depodan geliyor. Niş bir iş yapıyoruz” ddiye konuştu.
Alışveriş merkezleri etkin birer yaşam merkezine dönüştürüldü
Yaptığı açıklamada pandemi öncesinde alışveriş merkezlerine çok düzgün giden bir talebin olduğunu kaydeden Yusuf Tanık, “Pandemi ile birlikte kısıtlamaların, özellikle yeme-içme bölümlerinin kapalı tutulmasıyla olumsuz bir tablo yaşandı. Biz AVM’lerde tüm hijyen kurallarını uygulayarak güven verdik. AVM’leri etkin kütüphane projesi, aşılama merkezleri gibi inovatif işlerle sadece alışveriş yapılan değil, etkin bir yaşam merkezi odağına oturttuk. Sosyal sorumluluk projelerimizle fayda sağladık” diye konuştu.
“Londra’da yaşıyorum ve orada hayatın çok daha hızlı aktığını gözlemliyorum. Londra’da niş projeler önde. Trendler şekilleniyor” şeklinde konuşan Zeynep Yıldırım, konuyla ilgili olarak şunları kaydetti: “İngiltere’de Z kuşağının anne-babaların gelirine ulaşması mümkün görülmüyor. Bunun için de öğrenci yurtları modeli gibi paylaşımlı hayatlar projelerine öncelik veriliyor. Belli bir yaşın üzerinde olan, küçülerek, şehir merkezlerinde daha sosyal hayatlara kayması gözlemleniyor. Bu kişiler tek odalı ancak tüm sosyal olanakları olan paylaşımlı gayrimenkul projelerine kayıyor. Down sendromlu gibi özel kişiler de devlet destekli konutlara geçiyorlar. Bir sosyal alan içinde tek odalara rağbet artıyor.”
Moskova’da yaşadığını ve bu kentte kendi yatırımları olduğunu dile getiren Zeynep Dündar ise şunları kaydetti: “Biz Moskova’da sadece konut değil, sosyal yaşam merkezleri yapıyoruz. Zaten Moskova’da sadece konut pek istenen bir şey değil. 25 senedir insanlar birbirlerinden korkuyorlardı. Moscow City yapıldı, ancak aceleye geldiğinden beklenen ilgiyi göremedi. Biz bunları görerek, sosyalleşebilecekleri yaşam alanları projelerini devreye soktuk ve başarıyla ilerliyoruz. Moskova değişiyor. Kişilere sosyalleşmek iyi geliyor. Gayrimenkul start-up’ları yükseliyor ve orada bize ciddi bir alan çıkıyor. Bunların barındırdığı ekosistem büyüyor.”